Mide kanserinin gizli tehdidi: Helicobacter pylori ve erken tanı…
Prof. Ergün, Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konuda farkındalık yaratma çabalarının arttığını ifade ediyor.
Dünyada en sık görülen dördüncü kanser türü olan mide kanseri, genellikle diğer mide rahatsızlıklarıyla karıştığı için geç fark ediliyor. Prof. Dr. Meltem Ergün’e göre, mide kanseri belirtilerinin sıkça karşılaşılan hazımsızlık, mide ekşimesi ve iştah kaybı gibi semptomlarla benzerlik göstermesi, hastalığın erken evrede tespit edilmesini engelliyor. Erken tanı, tedavi başarısını doğrudan etkiliyor ve yaşam süresini artırıyor.
Helicobacter pylori'nin rolü ve yaygınlık durumu
Helicobacter pylori, mide kanserinin gelişimine zemin hazırlayan ve dünya çapında geniş bir yaygınlık gösteren bir bakteri olarak öne çıkıyor. Gelişmekte olan ülkelerde nüfusun %70-80'inde görülen bu bakteri, gelişmiş ülkelerde ise %10-30 arasında bir oranla karşımıza çıkıyor. Prof. Ergün, Helicobacter pylori enfeksiyonunun önlenebilir bir faktör olduğunu ve bu bakteriye yönelik farkındalık arttıkça mide kanseri vakalarının azalabileceğini belirtiyor.
Genetik ve çevresel faktörler
Mide kanserinin gelişiminde sadece bakteriler değil, aynı zamanda genetik faktörler ve beslenme alışkanlıkları da önemli rol oynuyor. Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, beslenme alışkanlıklarının mide kanseri riskini artırdığı görülüyor. Sigara içmek, aşırı sıcak çay içmek ve tütün ürünlerini çiğnemek, bu riski daha da yükseltiyor.
Alarm belirtileri ve erken tanının önemi
Prof. Dr. Ergün, mide kanserinin uyarıcı belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. İstem dışı kilo kaybı, sebebi bilinmeyen kansızlık, mide ağrısı ve yanması, bu hastalığın erken evredeki en önemli semptomları arasında yer alıyor. Yeni başlayan mide şikayetleri, özellikle orta yaş sonrası, bir uzmana başvurulması için önemli bir uyarıdır.
Erken tanı ve tedavi yöntemleri
Mide kanseri, erken evrede yakalandığında 5 yıllık yaşam şansını %50-70 oranında artırabiliyor. Cerrahi tedavi erken dönemde en etkili seçenek olurken, hastalık ilerledikçe tedavi süreci multidisipliner bir yaklaşımı gerektiriyor. Prof. Ergün, tanı ve tedavi sürecinde endoskopi ve görüntüleme yöntemleriyle kanserin evresini belirlemenin kritik olduğunu belirtiyor.
Mide kanserinden korunmak için sağlıklı beslenme alışkanlıkları büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Ergün, Akdeniz tipi beslenme ve lifli gıdalar ile taze sebze ve meyve tüketiminin riski önemli ölçüde azalttığını ifade ediyor. Ayrıca, sigara ve alkolün bırakılması, baharatlı yiyeceklerden uzak durulması da mide kanseri riskini düşüren diğer faktörler arasında yer alıyor.
Erken teşhis, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve Helicobacter pylori enfeksiyonunun kontrol altına alınması, mide kanserinin önlenmesinde büyük rol oynuyor. Bu noktada, toplumun bilinçlendirilmesi ve taramaların önemi giderek artıyor.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz